Çok meşgul olmak yeterli mi?
Henry David Thoreau’nın bir sözü hep kafamda bugünlerde…
Çok meşgul olmak yeterli mi? Karıncalar da meşgul! Soru şu: “Ne ile meşgulüz?”
İş hayatım boyunca hep çok meşgul oldum, kafamı kaldıracak vakit bulamadım. Konudan konuya, toplantıdan toplantıya, sorundan soruna savruldum. Beynimin buğulandığı çoğu zamanın hiç yetmediği günlerden bazılarında silik bir tonda “Bu ne yoğunluğu, neye çaba harcıyorum, doğru yöne mi gidiyorum?” diye sorup cevabı düşünmeye vakit kalmadan yeni bir e-posta, soru, sorun, toplantı silsilesinin dalgasına kendimi kaptırıp gittim. Üstüne üstlük cevabı verilmemiş soruların bende yarattığı rahatsızlıkla defalarca ajandama, aylık planlamalarıma, yıl sonu kişisel değerlendirmelerime gündem olarak eklememe rağmen; hiçbir zaman hakkıyla düşünüp cevabı için detayına hakkıyla giremediğimi düşünüyorum. Oysa bu soruyu tüm başarı sarhoşluklarımın, başarısızlık hırpalanışlarımın, hedeflerimde gerçekleşenlerin arasında ısrarla sormamın sebebini içten içe bilmeme rağmen…
Neden ısrarla soruyorum?

Çünkü dünya korkunç bir hızla değişiyor. Dün yaptığın bugün doğru değil. Dün bildiğin, bugün eski… Dün başarı dediğin, bugün hiç yeterli değil! Ve senin acilen kişi olarak da, kurum olarak da yenilenmen, gelen yıkıcı değişime hazırlanman gerekiyor. Bugün yaptıkların ise maalesef buna hizmet etmiyor!
Steven Covey’in de dediği gibi; çoğumuz acil olana çok fazla zaman harcıyoruz ama neyin önemli olduğuna yeterince zaman ayırmıyoruz! Bunun farkındalığı ise bizi yiyip bitiriyor.
Diğer yandan acil olana zaman ayırmak aslında konfor alanında kalmak değil mi sizce de? Geleceği düşünmek için durmak o kadar da kolay değil tabi… Meşgul olmak, sizi durmadan dürten “acil” e-postalara cevap vermek, oradan oraya koşturmak, kendini yeterince çaba harcamış hissetmek için yeterince güzel bir fırsat gibi görünse de ne yazık ki durmak ve düşünmek için zaman yok! Oh ne ala…
Ben de buna sığınıyor olabilir miydim acaba? O zaman soralım! Durma ve düşünme cesaretini gösteren kaç kişi var aramızda? Parmakları görelim..
+1! Ben varım işte!
Duruyorum ve yeni dünyanın ihtiyacı olan “Lider”lerden biri olmak üzere bir süreliğine acil e-postaları, bitmeyen toplantıları, oradan oraya koşturmayı isteyenlere bırakıyorum.
Kabuk değiştirmek, bir kez daha bildiklerimi unutup yenilerini öğrenmek için bu durakta trenden iniyorum.
Sevgiyle kalın!…